Aylar hatta yıllardır sürüp giden bir mevzuuydu EMEK...
Kimileri ortalık yatışsın diye bekledi bir süre, kimileri daha fazla örgütlenmeyi...
Emek Sineması'nın yıkılıp, yerine modern(!) bir alış veriş merkezi yapılacağını ilk duyduğum anda aynı şeyi söylüyordum, halen aynı şeyi söylüyorum; Beyoğlu'nun orta yerine de AVM yapmayıverin yahu! Ne gerek var Allah aşkına?
Yani Canım İstanbul'un her köşe başına bir AVM dikince ne oluyor sahi? Kültürümüz, sosyalleşmemiz mi artıyor?
Yani bizim sosyalleşmemiz, kültür seviyemizi arttırmamız ve uygar medeniyetler seviyesine yükselmemiz AVM'lerin çokluğu ile mi ölçülür oldu yoksa?
Yoksa rant kavgasına kurban edilen değerlerimiz mi var ortada?
Bence ikincisi... Demirören AVM'yi taa en başından beri hiç tasvip etmedim, Beyoğlu'na da yakıştıramadım, hatta gereksiz ve atıl bir yatırım olduğunu inşasının sürdüğü uzun uzun yıllar boyunca dost meclislerinde dillendirdim...
Nitekim, apar topar bitirilip Cristiano Ronaldo'lu açılışından sonraki süreçte de ne kadar gereksiz bir AVM olduğu da ortaya çıktı açıkçası...
Şimdi Emek Sineması'nın olduğu yeri AVM'ye çevirmeye çalışan zihniyet'te aynı kafa işte... Efendim ne imiş Emek yıkılmayacakmış da, yer değiştirecekmiş!
Pardon? Nasıl yani?
Peki, o tarihi dokuyu nasıl taşıyacaksınız yukarıya? O işlemeli tavanını nasıl söküp yerleştireceksiniz yukarıya?
Ya da daha kaba olmak gerekirse; ne diyorsunuz siz efendiler? Bizleri aptal mı zannediyorsunuz? Yahut safça mı bellediniz bizleri?
EMEK sineması'nın dokusunu yerle bir edip, ceplerinize dolduracağınız trilyonların hesabı içerisinde değilsiniz yani? Amacınız EMEK Sineması’nı modernize ederek daha kullanışlı hale getirmek dediniz öyle değil mi?
E siz oraya el atmadan önce de kullanışlıydı orası... Müsaade buyursaydınız da, gerekli çalışma halen olduğu yerde hiç zarar verilmeden, yıkılıp, dökülmeden içten içe yapılsaydı ya? ya da illa AVM yapacaktıysanız orayı, EMEK'e dokunmadan üst katlarda yapılacak tadilat ve projelendirme ile yapılaydı ya?
Ama olmaz dimi... Mümkünatı yok hatta!
Nasılsa bu bağıranlar, 3 gün, 5 gün bağırır sonra susar, otururlar yerine, bir müddet sonra unutulur her şey zannettiniz öyle değil mi? Nasılsa milletçek koyunuz vesselam!
Ama boş sanıyorsunuz hatta boşa sanıyorsunuz!  da yanılıyorsunuz...
EMEK sineması, benim çocukluğum, gençliğim, olgunluk dönemim... Nice sinemacının sinemaya aşık olduğu, sinemaya bağlandığı, sinemaya hayat verdiği yer EMEK...
Şimdi siz bunca anıyı, hatırayı, aşkı, sevdayı, öfkeyi, mutluluğu, gözyaşını yapısına hiç dokunmadan üst katlara taşıyabileceğinizi mi sanıyorsunuz yani? Ya da bizim buna inanmamızı mı bekliyorsunuz sahi?
Yapmayın Allah aşkınıza! Bu martaval-ı masalı ne cülükler yer, ne de henüz agu diyebilen bebeler..
Kısacası, nasılsa bir tarafınıza takmayacaksınız ama EMEK'ime dokunma! EMEK'imden UZAK Dur! EMEK'ten bi haber EMEK sömürücülüğü yapma!
Git AVM'ni daha makul, daha insani, daha gerekli noktaya yap! Ama EMEK'ten EMEK'imizden uzak DUR!


Ulaş ÇOBANCI