Bugün günlerden Deniz, Yusuf, Hüseyin...
 
Onlar bahar hainiydi. Meclisimizde dokunulmazlık zırhına bürünerek yaşamış, halen yaşayan hainlerden daha hain!Onlar; gençliğinin baharına ihanet eden hainler!
Bugün günlerden Deniz, Yusuf, Hüseyin…
Öyle bir ateş yaktılar ki; sönmüyor!
Sön-dü-rü-le-mi-yor!
Ateşinde dev çınarlar büyüyor…
 
6 Mayıs 1972 günü,
Tan ağarırken, adalet kendini idam ederken;
Deniz, Yusuf, Hüseyin darağacında filizlendi!
 
Siz hiç ateş içtiniz mi?
Onlar; kana kana içti!
Yüreğimizi kanata kanata üstelik!
Kararı kuldan çıkmış bir günahla
Harcandı bahar.
 
Ateşten Çınar doğar mı?
Doğar!
Üstelik yüzyıllara meydan okurcasına…
 
Bugün günlerden Deniz, Yusuf, Hüseyin…
Bağımda, bahçemde çınar var çınar!
Ey baharlarımı; darağacına gönderen zihniyet,
Ey maskesini takan!
Ey paraya tapan!
Ey ülkeyi satan!
Vatanı yıkmaya çalışan hain!
Söyle: “Gerçek yurtseverlik nedir?”  Zerre kadar aklından geçmez bilirim!
 
Bugün günlerden Deniz, Yusuf, Hüseyin!
Onlar:
 
“Ülke topraklarının milyonlarca metrekaresi gizli anlaşmalarla işgal edildi”,
“Karayolu değil, üç yanı deniz memleketimizde Deniz ve Demiryolu”,
“1930'larda kendi uçağımızı yapıyorken neden patent bağımlılığı?”
“ IMF ile Nato bağımlılığına karşıyız!”
 
dedikleri için darağacına gönderildi…
 
Deniz, Yusuf, Hüseyin gibi; baharlarımızdan,  yazlarımızdan, kışlarımızdan, tüm mevsimlerimizden vazgeçeriz! Daha da bir haykırarak “Vatanım” deriz!
 
Bilesiniz, bizim yüzyıllara meydan okuyan, ÇINARLARIMIZ VAR ÇINARLARIMIZ!
Hürkalem’den çınarlarımıza ve gölgesinde yeşeren fidanlarımıza bin selam!

Seray DEREN